23.02.2021

Hangi Kozmetik Ürünlerini Kullanıyorum?

Blogumda uzun zamandır kozmetik üzerine tavsiye deneme önerileri veya alışveriş olarak paylaşım yapmıyorum. Gerek de yok.  Ancak uzun zaman sonra kendi kişisel  bakımımla ilgili sıkça sorulan sorulara detaylı cevap vermek istedim. Bilmeyenler için tekrardan minimalist bir yaşam tarzını desteklediğimi vurgulamak istiyorum. Buna göre ben neleri nasıl kullanıyorum ne yapıyorum görelim. Öyle çılgınlar gibi alışveriş yapma aşkım olmadığını anladığımıza göre ilk olarak ilk görsel de görülen parfümden konuya giriyorum.
Herkesin bildiği Avon İncandessence parfüm bana ait artık üzerime yapışan tek koku. Neden bunu tercih ediyorum diyenler olacaktır. Çünkü dünyaca meşhur parfümlerden oluşan deli bi parfüm koleksiyonuna ve bilgisine sahibim.
 Özellikle Chanel markasına aşık olduğum bi gerçek ama ben uygun fiyatlı çok soft bir kokuya sahibim. 
Tüm bu detaylara rağmen koku hassasiyetim olduğu gerçeği de var. 😅 alerjik bir koleksiyoner! . En az 10 yıldır başka alternatifim yok. Vücut spreylerini edt olanları resmen dökme olarak kullanıyorum. Direk orjinal şişesiyle satın almıyorum yanii. 
Krem ve deodorantlarını ise hiç basarılı bulmadığım için uzak duruyorum.
Kendi parfümü öve öve bitiremem ama önermicem sürekli olarak ne kokuyorsun diyenlere gelsin.🙃 
Yahuu bu koku benimleyken güzel başkasında duyunca rahatsız oluyorum 🤭🤭
İçeriğinde
Üst notalarda zambak ve sıklamen orkide
Orta notalarda lale şakayık 
Alt notası orkide varmış.
Ben daha farklı birsey olduğuna da eminim.

22.02.2021

Bu Kez Yanlış Bir Evrende Karşılaşmış Olabiliriz..



 Yıllardır aradığım birşey buldum. Mutlu olamıyorum. Beni onunla gömseler ruhum ancak o vakit huzur bulacak gibi...


20.02.2021

Seçenek Değildin

Bazen inanmadığım şeyleri  yapıyorum. 

Sonuna kadar içimde tutacağımı sandıklarım ele geçiriyor beni.

Sen benim seçeneğim değildin.

Bunu bir an önce aramızda halledebilir miyiz artık¿¡








Tılsım... 

19.02.2021

Bu ne imtihan...


Bedenlerimiz bağımlı
Ruhlarımız iki ayrı savaşcı gibi
Ne zincirler halatlar tutabiliyor 
Ne fırtınalar heyelanlar ayırabilir gibi

Bir çapa attık
Ne toprak bıraktı, ne deniz
Uçsuz bucaksız bir okyanus yuttu bizi

Ne öldük ne dirildik

Kaldık susuz nefessiz 



Tılsım...

18.02.2021

Yaşadığın Duyguyu Seveceksin

   Bir gün bırakıp gidicem her şeyi, mücadele ettiğim ne varsa vazgeçecek gibi.... Yaşamak dahi yoruyor. Sürekli bir bekleyiş, bir arayış herşey düzelecek umudu. Kimi neyi beklediğimiz ne belli. O an gelen o isteksizlik. Uyuşturucu almış hissi. Kurduğum hayallerden bile vazgeçtiğim o an, zaten yaşamıyordun hissi. Beni huzurlu kılan her şey zorla elimden alınmış gibi. Yürümek istiyorum taaa dünyanın öbür ucuna kadar. Mutlu olurum belki.
 İnsan hayal kuramazsa ölürmüş. 
 Çok doğru; hayallerimden bile soğuduğum o an ölüm gibi. Tesirsiz. Öncesinde kurduğum tüm cümleler kifayetsiz. Ses yok. Işık yok.
Hatalar yalanlar ihanetler içinde bize uygun olan gerçekliği inatla arıyoruz. Bazen diyorum kime neye göre.
 Doğru olmak için çırpınmaktansa, yanlışın keyfini çıkart. 
Oda uymuyor, bu kez de battığım yerden çıkabilmek için daha çok yoruluyorum.
Kime neye nasıl kanmalı. Hep mi uzak kalmalı.
Bu döngünün içinde kaybolmak istemiyorum.

  Not 》♡ Kişi değil ki mesele, sen yaşadığın duyguyu sevmeyi bileceksin. Karşılığı olsun yada olmasın. Önce kendini bileceksin... 

Affedemiyorum Kendimi

Ben çok güçlü biriydim, 

Bu yüzden sana beni kırabilme hakkını verdim.

Sen çok sessizdin,

Nereye baksam seni görüyordum.

Konuşmayı bilmiyordun sanki.

Benden hoşlandığını sandım.

Sana geldim, sen öylece duruyordun

Odanda ay inanılmaz parlak görünüyordu.

O sırada saçlarımdan öptün beni,

Çok güzel kokuyorsun dedin.

Sen hep sessizdin,

Beni gerçekten sevebilecegini sandım.

Ama en çok sen kırdın

Defalarca gelme demiştin aslında,

Aradığımda ulaşamıyordum

Aynı hatayı üç kez tekrarladım,

Sarhoştum umursamadım,

Ait olmadığımı bildiğim birine gittiğim için kendime kızıyorum 

Sadece çok kusursuz görünüyordun benim gözüme,

Ama artık değil.


Tılsım... 

17.02.2021

Esaret


Bu an hiç bozulmasın diye, gözlerimi senden alamıyorum.

Gönüllü esaret gibi seni istemek

Seni hissetmek.

Dudaklarında kayboluşum,

Senin olmanın tadına doyamıyorum

Gülüşün, koklayışın, öpüşün, saçlarımla oynayışın..

Tek arzun tüm zamanlarda ben olayım


Tılsım... 

Senin Gibisini Bir Daha Sevemem

Artık ne istediğimi biliyorum,

Seninde öyle,

Çokta sevilebilir biri değilsin.

Zorsun,

Ama bunu seviyorum.

Buraya kadar uzatmanın anlamı yoktu,

Olsun,

Bunu ben yaşıyorum

Çünkü bu duyguyu seviyorum. 

Beni mutlu edemeyeceğini biliyordum

Bende öyle,

Neyin daha önemli olduğunu artık biliyorum.

Seni ben zihnimde yaratmıştım.

Güzel olmayan herşeyi görmezden geldim...

Mutlu değildim.

Seni istiyorum ama kendime bu kötülüğü yapmaya hazır değilim.

Değişmezsin ama öyle tanımak isterdim yine de seni... 

Bu kez farklı severdim.


Tılsım... 

Hadi Bi Bırak Be!

Yüreği dört nala koşar adamın 

Yetim, kimsesiz kör gibi

Riyakâr.

Acımasız .

Eberlemis bir nota,

Tutsan korkar, bıraksan korkar

Hep bi pazarlık 

Sorsan;

Sevda kurşunu yemiş, çıkaran yok.

Bilmez acısı neresinde...

 






 

》▪︎Ben sana her türlü iyi gelirdim de, sen geldin benden ilaç istedin Allahın salağı.! 

Tılsım..... 

Senin İçin Neysem Oyum

    Yazmazsam kocaman bir hiçim çünkü konuşmayı bilmiyorum.

Kendini anlat dediklerinde ezberimde olan ilk cümle budur. Senin için neysem oyum ya hani, yazdıklarımdan fazladır konuşmadıklarım. İki cümleyi bir araya getiremem. Ama yüzümden anlarlar ne söyleyeceğimi. Ben sussam yüzüm susmaz çünkü. 

   Konuş deseler anlatırım anlatmasına da bir cümleyi tamamlarken öbürünü unuturum. Sakin sakin anlatırken bakamam  kimsenin yüzüne, bakarsam ne söyleyeceğini bilir kendimi unuturum.

   Sessiz kalır, bi o kadar gülerim. Ezilmem ama sabrederim. Sabreder geçerim yine de hep gülerim. Gülmüyorsam sıkıntı ama. Bir insana artık gülmüyorsam sabrım bitmiş demektir. Yükselir, o kadar güçlü çıkar sesim. Arkasında kim var arar dururlar. Ben bağırırsam herkes susar. İçimde canavar beslerim. Görmeden inanmaz kimse, olsun geç gelen öz güveni mi seveyim. Yine de tek sorunum kendimle. Onuda kağıt kalemle biraz alkolle müzikle bir şekilde hallediyoruz işte.

   Tüm bunları nasıl mı yapıyorum? sıkışmışlıklarımla.....

   içime birşey atamam ben, atınca kilo alıyorum.

16.02.2021

İyi Şeyler Söyle Bana






 

İyi şeyler söyle bana 

Sarhoşken söylediklerin gibi...

İçinde amalar olmasın.

Yeterince kırıldık.

Aynı duygulara yenik düştük.

Yapmamız gereken ne çok şey vardı oysa..

 

Tılsım... 

Anahtarım Sende Kaldı

Pek sitem etmem bilirsin.

Gururuma yediremedim. 

Sadece, evimin anahtarını kaybettim.

Oysa ne çok itiraf birikti 

Ben kimseyi özlemezdim.

Arada bir gelmelerin,

Ses verip gidişlerin .

Hep bir acelen var. 

Bilmiyorum dönebilir miyim geriye harabe olmuş  evime..


Tılsım.... 

Dönüşüm Kendine

Bazı seçimlerin affı olmaz.

Affı olsa bile, tekerrür eder.

Tekerrür etmese bile, sevemezsin.

Yanii,

Unutamayacağın kalbi soğuturken iki kez düşün...

Zira kadın alışır yokluğa, erkek gömerek öldürür sevdasını.

***

Korkma Kalbim- Ahmet Batman 

15.02.2021

Tarotta Rakam Vererek Kart Çekmek

 Sabahın ilk saatlerinde bi yazıda denk geldim Tarotta rakam vererek kart çekmek bireysel olarak  insanın karakterinin analizini yapmayı kolaylastırıyormuş. Yani hayatınızın bütün şifresi burada yatıyor gibi. Bende hemen o anda içimden geçen numaraları sıraladım. Yapmasam olmaz tabii.. Belli bi limit yok, o an içimden geçenler bitene kadar.

 Yazdım ve hemen kontrol ettim çıkan sonuç inanılmaz. Tam nokta atışı. O nedenle paylaşmak istedim. Belki sizlerde denemek istersiniz. Çıkan sonucları paylaşmak yorumlamak serbest yorumlara bırakabilirsiniz.

7-8-3-9-10-5-6-21

Rakamlarım bunlardı, hemen kartlarımı kontrol ettim. Son aylarda zaten bana en çok çıkan enerjileri seçmişim. İnanamadım.

7 - Savaş Arabası 

13.02.2021

Kaderin Şifresi' isim Analizi

Geçen sene yıldız haritası isim analizi gibi birşeyleri merak etmiştim. İşi hiç rast gitmeyenlerden olarak baktırayım dedim. Celalettin İpekbayrak'ın sitesi denk geldi mesaj attım. Unutmamak içinde gelen e-postayı blog taslaklara kaydettim ama yayınlamak istedim, çokta bekledigim gibi bir rapor değil açıkçası ancak tamamen doğru sayılırdı...
 Sitenin linkini buraya bırakıyorum, (kaderin-sifresi.net) merak edenler içinde örnek olsun diye yayınlamak istedim.
   Hayatım boyunca sürekli sabırla sınanan ben, sabır sabır sabırsız diyip durmuşlar. Çok çabuk zirveye tırmanan yaptığı işte kolayca başarı elde eden ve bir anda yükselip hiç bir sonuca ulaşamadan aynı yerde kalan en son yine sabredemeyip hedef değiştiren birine sabır dilenmesi...
  Şuan daha da hedefe ulaşamadığım için işimi kararlarımı ve  inanç kalıplarımı değiştirme eğilimindeyim. Yaptığım işten kurduğum ilişkilerden öylesine tatmin olmuyorum ki... nokta atışı...

KADERİN ŞİFRESİ RAPORUNUZSMS gönderilen numara: 53639XXXXX
İşlem zamanı: 29.01.2020 16:51:31

"Önsezileri Kuvvetli - Hayat Dolu - Sabırsız"

Doğduğumuz andan itibaren, hayatımız boyunca, bizi etkileyecek en önemli olguların başında sesler ve seslerin etkileri gelir. Bizim duyabildiğimiz ve duyamadığımız tüm sesler fizikte anlatıldığı gibi, sadece hava ve su gibi yoğun ortamlardaki titreşim dalgalarından ibaret değildir. Sesin, fiziksel ortamın yanı sıra, ruhsal planda yayılan dalgalarda vardır ki, bu titreşimlerin insan üzerindeki etkisi, fiziksel titreşim dalgalarının etkisinden çok daha önemlidir. Evrendeki tüm sesler gibi, ismimizi oluşturan harflerden çıkan sesler mutlak etkileri olan titreşimlerdir. Bunların sembolleri ise, isimlerdeki her bir harfle bağlı olan sayılardır. En önemli olay, uygun zamanlarda uygun ses titreşimlerinin ortaya çıkmasıdır. Bulunduğumuz ortama ve o anki ruhsal durumumuza uygun olmayan sesler bizi rahatsız ve huzursuz edebilmektedir. Çok sevinçli ve mutlu olduğumuz bir zamanda, üzücü ve rahatsız edici sözler duymak istemediğimiz gibi çok üzücü ve yas tutulması gereken bir zamanda da, eğlenceli, neşeli sözler ve sesler duymak istemeyiz. Bu nedenle hayatımız boyunca, uygun zamanlarda, uygun ve olumlu sesler, bizi olumlu bir şekilde etkileyecektir. Her ne kadar kendimizi tanıyor, neler yapabileceğimizi ve yeteneklerimizi biliyor olsak da karşılaşacağımız olası kritik ve olabilecek şanssız yıllarımızı bildiğimiz takdirde, bu olası şanssız yılların etkilerini kolaylıkla bertaraf edebiliriz. Bu nedenle özellikle dikkat etmemiz gereken en önemli olay, olası kritik yıllardır. Bu bize şans ve başarının yolunu açacaktır. Kritik yıllar dışındaki yıllar, bizim şanslı yıllarımız olacaktır ve önemli kararlarımız için uygun yıllardır. Her isim ve soy isim bir kişiliği temsil ettiğinden, yeni doğmuş bir bebek, genç bir insan veya bir yetişkin, dünyanın neresinde doğmuş olursa olsun, benzer gruplarda bulundukları takdirde, kesinlikle benzer özellikler gösterecektir. Büyük ve modern şehirde yetişen lider özellik, bir köyde yetişen lider özellikle çok büyük benzerlikler gösterecektir. Uygun zamanlarda atılan her adım, başarıyı beraberinde getirecektir.

Genel Özellikleri
Hayat dolu, neşeli, zeki insanlardır. Bunların dışında en belirgin özellikleri, doğal yapılarında bulunan çok güçlü önsezileridir. Son derece hırslı ve çalışkan insan olmalarına rağmen, istedikleri sonucu hemen anında elde etmek için sabırsızlanırlar. Bu nedenle birçok işi kolay yoldan halletme yoluna gidilebilir ve bu yolda üzücü tecrübelerle karşılaşılabilirler.Sosyal yaşantıları doğal olarak renkli, hareketli ve coşkuludur. İnsan ilişkilerinde ve iletişimde çok büyük yetenekleri vardır. Sanatsal faaliyetlerde de oldukça başarılı veyaratıcı özelliklere sahip insanlardır. Zarif ve çekici kişilikleriyle her zaman çevrelerinin ilgi odağı olmayı başarırlar. Genel olarak gururlu ve duygusaldırlar.

İş Hayatları
Çalışma hayatlarında her zaman büyük ve parlak idealleri hayalleri vardır. Sabırsız yapılarıyla bir an önce bu hayallerini gerçekleştirmek, ideallerine ulaşmak isterler. Bunun içinde parlak zekâlarını sonuna kadar kullanırlar. Sabretmeyi öğrendikleri takdirde, başladıkları işleri rahatlıkla bitirebilecek yeteneğe sahip insanlardır. Ancak bu takdirde bekledikleri fırsatlar karşılarına çıkacaktır. Fakat iş sadece sabretmekle bitse, Çünkü bu grubun insanlarının bir zaafı da rahatlarına olan aşırı düşkünlükleridir. Bu da başladıkları işin ortasında yoğunlaşmalarının kaybolmasına, enerjilerinin dağılmasına neden olur ki, bu da dikkat etmeleri gereken bir başka özellikleridirEğer ellerindeki fırsatları değerlendirmek hayallerini gerçekleştirmek istiyorlarsa işi ve eğlenceyi birbirinden ayırmayı çok iyi öğrenmek zorundadırlar. Bu kadar zeki, bu kadar coşkulu insanların hayatlarındaki dengeyi kuramaması gerçekten üzücüdür. Hâlbuki onlarda gerçekten bir cevher vardır. Onlara kalan bu cevheri bulup çıkarmak ve çıkarırken sabırlı olmaktan başka Bir şey değildir.

 Aşk ve Evlilik Hayatı: Duygusal, güzelliğe ve estetiğe düşkün yapılarından dolayı, evlilik gibi önemli bir kararı verirken ince eleyip sık dokumaları gerekir. Çünkü karşı cinsle olan ilişkilerde genellikle çabuk sıkılırlar. Bu acele alınmış şıpsevdi duygularının bir sonucu olarak ortaya çıkar. Ancak doğru alınmış bir karar ve bulunan doğru kişiyle paylaşılan bir birliktelik ise, karşısındaki insanı gerçekten mutlu edebilecek çok önemli özelliklere sahiptirler.

Kritik Yıllar ve Önlemler
Doğduğumuz andan itibaren, hayatımız boyunca, bizi olumlu ya da olumsuz olarak etkileyecek yıllar olacaktır. Şanslı yıllarımız olabileceği gibi, buna paralel olarak bazı kritik yıllarla karşılaşmamızda olasıdır. En önemlisi olası kritik yılları bildiğimiz takdirde olabilecek aksiliklerin etkileri ile istenmeyen üzücü olayların engellenmesidir. Olabilecek olumsuzluklar, iş hayatında, evlilik hayatında veya sağlığımızla ilgili konularda kendini gösterebilir. Kritik yıllarda, gerekli önlemleri aldığımız takdirde, hiçbir sorunla ve üzücü bir olayla karşılaşmadan, hayatımıza devam edebiliriz. Aslında her insan şanslıdır, fakat belirli yıllarda alınması gereken önlemler, ihmal edildiği takdirde, istenmeyen üzücü olaylarla karşılaşmamız, şanssızlık olarak niteleriz.
  Kritik yıllarda evli olanların, birbirlerine karşı daha anlayışlı ve olumlu davranmaları, stresten uzak kalmaları, dışarıdan gelebilecek olumsuz etkilere karşı dikkatli davranmaları. İş hayatında olanların, kritik yıllarda yeni yatırımlar da dikkatli davranmaları sonucu çok net olmayan işlerden uzak durmaları, her türlü riskli girişimlerden uzak kalmaları. Yeni iş hayatına başlayacak ve iş yeri kuracak olanların, kritik yıllarda atılımlardan uzak kalmaları. Olabilecek zararların ve üzücü olayların engellenmesini sağlayacaktır. Geçmişte kalan ve gelecek olan, dikkat etmeniz gereken yıllarınız:

2011-2013-2015-2021-2023-2025-2031-2033-2035-2041-2043-2045

(Kritik yıllarım o kadar isabetli ki, 2011 de yanlış evlilik yaptım. 2013 de boşanmak istiyorken askerlik yüzünden erteledim. Aldatıldim tek başına kaldım psikolojik sorunlar yaşadığım  iğrenç bir yıldı gerçekten. 2015 de hamile kaldım ve boşandım. Şuan 2021 deyiz. Aşkı evliliği artık geçtim, tek odağım kariyer sayılır tam zirveye gidiyorken oda yalan oldu. Bu yıl bu durumu daha da toparlayamazsam biter gibime geliyor.
 2022 'de de artık evleneyim bari napim 🤣 2023 gene kritik bir yıl bir yıl arayla bune ya )))

Bu yıllarda, gerekli önlemler alındığı takdirde karşılaşılması olası üzüntüler çok büyük ölçüde engellenecektir. Kritik yıllarınızı takip eden yıllar ise, ŞANSLI yıllarınızdır. Hayata yeni atılacak olan genç insanlar için, ilk kritik yıldan sonra gelen yıl, şanslı yılların başlangıcı olacaktır. İş kurma ve evlilik gibi çok önemli kararlarda, gençlerin şanslı yıllarında kararlarını uygulamaları, daima isabetli olacaktır.

Sağlıklı mutlu ve huzurlu bir hayat dileklerimle,
Celalettin İpekbayrak

Bune Şenlik

İçimde bir müzik var aşk tadında ,

Ne  bilirki dans etmeyi , söylemeyi, gülmeyi 

Yazıyor gazetelerde sayfa sayfa ..

Tadı yok dili yok konuşuyor sessiz 

Aşk mı bu, ümit mi bu ?

Gelecek doğanın heyecanı mı bu ?

Yanar dağın patlaması mı bu ?

Külleri mi yakıyor yine içimi,

Dışımda sessizlik,  içimde bahar şenlik 

Yeni bir hayat mı bu, 

Tarif edemediğim hoşluk huzur mu...

Melodiler,

Ah o melodiler, 

Gökkuşağı gibi ruhumda renkleniyor ...

Birde ses olabilseler.


Tılsım...

12.02.2021

Değişemem

Üzüldün mü ,yine sebepsiz

Git, belki de en çok o sevmiştir seni..

Benim gibi dik başlı değildir,

İtahat etmek istiyordur belki...

Bu hayatın acemisi olmadığım için özür dileyemem senden 

Sen yoktun, değiştiremem ..

Git, belki en çok o layıktır sana.

Git, benim gibi huysuz değildir belki.

Temizdir her sayfası, kim bilir..

Git, sana benzediğim için özür dinleyemem.

Sen yoktun, bu kaderi değiştiremem .

Kalsan da değişmez git!

Bu hayatın acemisi değilim ki ben,

Belki, yine beklerim

Yine severim seni nedensiz...

Yine de pes etmem ben sevilirim.

Kayboluruz zamanla.


Tılsım...

Algısal Sistem Nasıl İşler

Belli bir algı gücüne ulaşmak ve kimliğimizin oluşması için bazı gerçekliğimizin açığa çıkması gerekir. Beceremiyor ve sürekli aynı şeyleri tekrarlıyorsak sistem devreye girer ve  elimize tam 50 kilo acı ile 1 gram mutluluk verir. Ardından yaşam döngüsü devreye girer ve bunları  güzelce yedirerek karıştırmamızı ister. Ortaya çıkan hüznü bir kenara ayırmak maksadıyla  yastığımızın altına güzelce  koyarız. Geceleri uyumamak için ihtiyacımız olan tek şey . Zorunlu mu değil ama siz yapmazsanız sistem 50 değil tam 100 kilo acıyı pat diye önünüze atacak.

  Bundan sonrasında düşünecek bol bol vaktiniz olacak. İyi bir hafızaya sahip değilseniz not tutmanızı öneririm. Daktilo kağıt kalem yerine kendinize bir blog sayfası da oluştursanız olur. Zamanın önemi yok, her geçen gün bir diğerinin devamı olacak nasılsa.

  Sonra yazıyoruz aylarca yıllarca. Bizi hiç terk etmeyeceğini anlayınca yanında ne iyi gider diye tartışıyoruz aramızda.

  Günün sonunda laf olsun diye de dün bugünden farksızmış gibi geçmişi özleme taklidi yapıp, finalde güçlü bir duruş sergileyerek gidiyoruz.

Yaş mı? Onun bir önemi yok.

11.02.2021

Tatlı Şarap

Canımı yakıyor kıymet bilmeyişlerin,

Ay gibi bir büyüyüp bir küçülüyorsun gözümde.

Tatlı bir meyve şarabı tadında hissettirdiklerin.

Sevsem mi sevmesem mi bilemedim...

Gel dersen dayanamam yine gelirim ama  kalamam. Seni vicdanınla bırakır dönerim.

***

-Çok üzgünüm, benim hatam.

 Sen o kapıdan çıkmadan elimi tutabilseydim, sen o adama gitmeyecektin. 

..

Pişmanım....

Anla.

***

Yapmalıydın! 

Böldün beni.

Kalbim güvenini kaybetti.

Korkarım bir daha dönmeyecek geri.....



Tılsım...

Aptal Çocuk

Sevdiğini biliyorum ...

Masayı toplarken beni izlediğini görebiliyorum, 

Kahve yaparken görmezden gelmelerini de

Uzaktan yakınsın sen bana..

Gözlerin benleyken gülüyorsun hep başkalarına,

Belki de hiç büyümek istemiyorsun..

Merak ediyorum,

Daha ne kadar az biraz viskiyle sarhoş olmaya devam edeceksin.?

Bekliyorum.

Arkam dönük izliyorum, gülüyorum sessizce... O sırada kalbimi fark etme diye yönümü değiştiriyorum yine

Alışılmışın dışında olsa gerek,

Hiç cesarettin yok fırsat yaratmaya...

Bekliyorsun rüzgar esse tenimi sana getirse....

Niye?

Mazi tanır mı yürek, korkaklığın olmasa?

Gülüşün tütüyor bak elini tuttuğumda.

Ertesi gün yine soluyor dudakların.

Ahh aptal çocuk!

Bu kadarı çok fazla,...

Bu kadarı, çok saçma.

Bırak kendini aldatmayı.

Tüm bunlar bize fazla....


Tılsım...

Beni Yoruyorsun

 Lanet olası, baştan beri seninle tek sorunum aynı olmak. 

Yoksa hiç bir özelliğin yok.

Kurtulamıyorum bu histen

Sana ait mişim gibi, tek sorun sen mişsin gibi

Hep seninle olmak istesem bile sonu olmayan bi ilişkide kaybolmak istemiyorum.

Bu yüzden uzak duruyorum

***eril

Sana sahip olmak istiyorum ama nasıl sahiplenilir bilmiyorum .

Seni çok kıskanıyorum, kıskanıyorum .

Kopamıyorum .

Delirmiş gibi,  aklım karışık ....

Bu çok karışık, ne yaparım bilmiyorum ?

***dişil 

 Bırak beni gitmek istiyorum, güçlü olmaya ihtiyacım var.

Beni sevdiğini söyleyemiyorsun bile.

Bunu neden yapamıyoruz ?

Biz yokuz ...

**eril

Gözlerinin içine bakabiliyorum ...

Sadece gözlerinin içinde...

Buluyorum kendimi.

Sen çok güzelsin.

***dişil 

Seni hep başkalarıyla görüyorum, beni deli ediyorsun. 

Güçlü olmak zorundayım....

Mutlu olmaya ihtiyacım var.

Kendimle çatışma halindeyim, benimle oynuyorsun...

Gittin sanıyorum ama hep oradasın.

Beni yoruyorsun...

Var mısın yok musun bilmiyorum.

İnanmıyorum, galiba sen sadece kötü bi oyunsun.

İnciniyorum...

Beni sen incitiyorsun.

Bunu bana yapma....


Tılsım...

___________

Tarottan ilham alarak yazdığım, imparator ve imparatoriçe açılımından sözler. 

İlk kez şarkı sözü tadında yazmak istedim. Daha önce bu blogda paylaştığım şiir motivasyon yazıları sözler hepsi bana ait ama bu bi ilk benim için.



10.02.2021

Manifesto



  Hayatta her zaman dinlemenin önemini öğrettiler. Yaşadıklarım ise bana izlemenin önemini gösterdi. Çünkü ağızdan çıkan her söz doğru değildi. Kulak yanılabilirdi ama göz gördüğü herşeyi tecrübe etti. 



Tılsım ...

9.02.2021

Bu sessizlik çok fazla..

 Hüzünlerimizi geçtik, devamı gelmeyen mutluluklarımızıda unutmak zorunda kalıyoruz artık. Herşey bir şekilde yarım kalıyor ve en acısı biz bunada alışıyoruz....


Uyanış

Birinin sizi sevmiyor oluşu dış koşullara bağlı değildir. Şartlar ne olursa olsun sevmek yada sevmemek sadece seçenektir. Zaman mekan değişmeksizin seven hep sevecek, sevmeyen hiç bir gün sevmeyecek. Yeni hayatlara şans ver, ver ki kendi yolunu bulabil...

6.02.2021

Neredesin?


Bir gece şeker kokusu,
Öbür gün fıstık ezmesi,
Bir sayfanın fotoğrafında.
Gözüme ilişen eski bir kitap kapağındaki isim mesela.
Böyle mi hatırlatıp duracaksın kendini,
Seni her unuttuğumu sandığım anlarda ...


Tılsım...

Yansıma

Temiz bir sayfamız yok ki bizim durup üzerine bir şeyler karalasak. Bedenler aynı hayatlar farklı. Hiç birlikte olamamak belki de tek ortak kaderimiz.

🖤🤍

4.02.2021

Ah Yine' Merkür Retrosu!


 Çekilin kenara yer açın büyük felaket merkür geriliyor. Hayır nedir yanii. Merkür retrosu diye diye kafamızı ütüleyip duruyorlar. İnanmayin böyle şeylere dicem ama korkuyorum zaten ekranı kırık telefonumun.  Yanlış anlaşılmalar bi hayli artıyormuş bu dönemde. Kara kara düşünmekten anamız ağlayan bizler daha ne kadar neyi yanlış algılıyor olabiliriz.  Git geller yaşamaya devam ederken kafamızın daha da karıştığı, zihnimizdeki dalgalanmaların suyu bulanıklaştırması gibi durup durup az önce neyi düşündüğümüzü unutarak, şuan ki durumumuza bakıp derinlerden çıkamayan bizler.

Şu sorunun cevabını aydınlatalım?¿

 Hayatım ben odadan ne alacaktım?

 Demin aklımda birşey vardı, heeeh ne diyordum en son diye kala kalacağımız bir süreçten bahsetmek mümkün olabilir. 

Ah ben bugün on yıllık mevzuya kahrettim durdum. Üzülmek için geç olmamış mı diyenler olacaktır. Ne bilim üzülesim geldi işte,  üzülecek daha güncel birşeyim yokmuş gibi sanki.

 Daha demin 2017 den beri mesela, her yıl ki totemlerimde mutlu yuva aşık olacağım adam filan filan dileyip durmuşum. Halaaaa daha, olmamış mesela! Tam üzülmeye karar vermişken şükrettim kaldım. 

Düşün düşün buldum tüm cevapları.¿ Buda merkürün oyunu bence. Sen git yalancı uyuz ciğeri beş para etmez adama gönül ver. 
Gene bi böyle merkür retrosu günüydü hatta barda hatunlara servis yapıyorum. 
Tılsım dedim napıyorsun?
 Napıyorsun? 
Engelle. 
Engelle gitsin. Değmiyor işte. 1 senelik ciddi ciddi olan, yarıciddiyeti tartışılır iilişkime bastım engeli. Düpe düz aşık olduğum adama bay bay dedim. Mal mıyım? Geç kaldığım için epeyce bi malım.
1 senedir yalanın dibine dibine vurdu. Öyle böyle mutluyuz  birlikte diye ses etmiyorum ama baya baya yiyor bu beni. Bu kararı vereli de bugüne bugün tam bir sene olmuş.İyi ki diyorum, iyiki.

Merkür retrosu böyle birşey işte. 
Adamın aklını alır diyorlar ama vallahi benimki yerine geliyor gibi.
Birde şunu tesbit ettim kendimce de denedim, vuhuu uçuruyor. Zihinler bir bir bulanık tabii, çok çabuk sarhoş olunuyor. Vallahiii! Az önce servis yaptığım hatunlar demistim ya, birisi ayağa kalktığı gibi masayı devirdi. 
Sonrasın da tam bir hafta kapıya pencereye merdivene masaya camlara giren girene. Döne döne misafir topladık yerlerden. Merkür yüzünden.
Şakacı gezegen.
Hatunlar kahvaltıda başladı içmeye kocalar yerden kazıdı ben utandim. Çaktırma...
Konu dağıldı sanki biraz ama? Heh ne diyordum...
..........
Unuttum du bi kontrol edip geliyorum'
Retro mu yok ya korkulacak bir şey değil. Biri gelir biri gider. Hayat hep böyledir.  Ama sen gelmeyene hiç gitme. Johnnie Walker"
Bak gene yanlış anlaşıldım.


18 Yaşında Müzik Listesi

18 yaşındaki Tılsım'ın müzik listesini buldum bugün. Hala keyif aldığımı görünce hiçte yanlış seçimler yapmamış olduğum için mutluyum.

7 rakamının uğuruna inandığım için çok şeyde olduğu gibi müzik listemi Top 7 olarak ayarlamışım. O zamanlar büyük bir Tokio Hotel ve Marilyn Manson hayranı olduğum halde  onları bu listede görememek beni epeyce bi şaşırttı. 🧐

3.02.2021

Denge


 Duyguların peşinden gitmeyi bırak. Beklemeyi bırak, geçmişi terk et devam et. Sadece elindekilere odaklan ve mevcut durumun tadını çıkart. Mevcudiyetin her neyse göreceksin, herşey kırılacak sonunda tüm o fırsatlar sana kendisi gelmeye başlayacak.



31.01.2021

Tarot imparatoriçe enerjisi

   Bir hikayeye başlamadan önce o hikayeye uygun bir giriş yapmak gerekirmiş. Bende öyle yapmaya çalışıyorum ama tek sorun hikayenin sonunu bilmiyorum. Bazıları ise daha hala muallakta. Bireysel hayat yolculuğu diyoruz ya hani sonu olmayan yolda ne aradığımızı bilmeden yürüyoruz yürüyoruz. Yolu yarıladığımızı hissetmeye başladığımız anda uyanmaya başlayıp aslında ne istediğimizi sorgulamaya başlıyoruz. 

 Bunca zaman ne istediğimi, gerçekte ne hissettiğimi bilmeden mi yaşadım? Bu kez sonsuz döngünün içinde kendimizi bulmaya çalışıyoruz. Evet aslında insan yüz yıllardır kendini arıyor. Aramayada devam edecek. Kelime oyunu değil bu, gerçek.

  Yüzlerce kez benzer şeyleri dinlediniz okudunuz algilamaya çalıştınız,  yaşadınız anlatmaya çalıştınız. Anlatmaya?  Anlatmaya çalıştığım noktadayım, tam da bu yüzden yazıyorum bunları ama anlatamam. 

 Ruh frekansı' algı boyutu daha ne kadar yükselebilir hiç bilmiyorum..

   Tam olarak aralıksız bir şekilde tarot bakmayı sürdüreli bir buçuk yıl oldu. Çıraklık dönemi  gibi bir süreçi tamamladım galiba. Şu sıralar tam  olarak bunu hissedip yaşıyorum çünkü. Çok insana faydalı olabildim mi? Şükür. Kendi sökügüme gelince işler tıkalı olunca...  Eee buna da şükür. Bir buçuk yıl önceki bilgi düşüncemle şuan ki arasında dağ var mesela diye düşünsem yanii...

   Önce sürekli araştırma yapan ben ortalama 6 ay sonra gibi bir süreçte  imparatoriçe enerjisini öğrendim. Yanii sürekli olarak uyumlandığım yerlere çekilirken buldum kendimi. Hah şimdi oldu galiba dediğim yerde bakıyorum aslında hiç olmamış. Ulan bu ımparatoriçe daha ne olabilir diyorum bazen sıkılıyorum kabul ediyorum ama heh! " bunlar hep süreç" deniyor ya. 

  Bi ara oyun olduğuna inandım kötü güçler bizi ele geçirdi dalga geçiyorlar noktasına gelip tarot bakmayı bırakamaya bile karar verdim. Tak bir hafta içinde enerjiler ayrıldı dediler. En az benim kadar kendini kanıtlamış kişiler de şaşırdı. O enerjiler birleşti mi hala hayır. Derseniz birleşir mi ? bence yine hayır. Hatta bireysel olarak daha da güçlendirdi süreç bizi.

 Bunu da buraya yazıyorum şimdiden "bireysel olarak daha da güçlendi" şimdi bi kaç ay sonra biri çıkar vay efendim bilgi çalıyorsun der. HAYIR EFENDİM YAŞIYORUM!! 

Tarota gelene kadar ne vadireler atlattı bu Tılsım Yılmaz yine de akıllanmadı. Anlattık o kadar bu blogda herşeyimizi .

 Bireysel olarak daha da güçlendi derken anlatıcam... Tarot da bire bir uyumlandıgım meraklısı olan herkese de önerdiğim bi deste vardı ya, benimle bağını koparttı. Çıkarlık diyorum ben şuan buna, bittigi için yani. 2 aydır tarot isteyen kimseye açılım yapmamak için direniş halindeyim, istemiyorum evet bakmak ıstemiyorum.

    Baya baya istemiyorum, yani bunu önce sordum kendime. Sen hayırdır? Kullanılmaktan yıpranan kenarları kopan destemin emektar görüntüsünü  daha çok seviyor olmama rağmen yakma isteği oluştu. Neden saklayamıyorum? Bir dönemi kapatabilmek için. İkna oldum.

  Açılımlarım derinleştiği için daha güçlü enerji de bana bire bir daha uyumlu deste seçmem gerekiyor. Keşke pat diye önüme düşse ama yok. Şimdiye kadar O kadar deste inceledim hiç birine o kadar ısınamadım. Şifa çalışmaları için karışık çok farklı destelerden yardım alıyoruz tabii ki ama bana eşlik edecek o deste? Yapabilsem oturup kendin yapmak istiyorum aslında...   

  Bu benim enerjisel boyutum. Bireysel adımımın en büyük parçası olabilir. Bu yazıyı kaleme aldığım andan itibaren daha öncesinde bir kez bile ücretli danışmanlık yapmadım. Çevremdeki insanlara yardımcı olmak boynumun borcu gibi davrandığımı düşününce üzerine borclandigim bile düşünülebilir. 10 gün üst üste, on günde bir başıma tüneyen insanları düşününce bu denli arsızlığa rağmen, birlikte bir yol almış olduğumuz için, yine de mutluyum. 

   Ancak kartlarımın bana veda edişi şey gibi. Yoruldun bi dur, insanları enerjinle besleyerek kendini yok ediyorsun. Enerjiler derinleştikçe herkese yetecek kadar enerjim olmadığını  olmadığını fark ettim. Birileri kırılmasın mutlu olsun diye kimseyi enerjimle beslemek istemiyorum artık. Yapılan iyilik kalıcıdır, karşılık tabii ki beklemeyiz. Ancak bu yolda ki en büyük öğrenimim de şu.  - Hergun uyanıp bir yola çıkın, o yoldan gelirken yanınızda türlü hediyeler getirin ve bunu sevdiğiniz bir kişiye verin ve bunu farklı insanlar için hergün tekrarlayın.. Kulağa korkunç geliyor değil mi? Karşılığı yok çünkü.

 İlişkiler de en çok bu hatayı yapıyoruz işte. Günün sonunda o hediyeyi verdiğimiz kişi " bugün sen nasılsın" bile demiyorken.

 Yani anlıyorum kii. KENDİM İYİ DEĞİLKEN BAŞKALARINI İYİ EDEMEM. 

Bu çok yorucu...

Alma verme dengesi diyorlar yaa" Ücretli tarot bakanları anlayın" başkalarını sifalandırırken hastalanıyoruz." herkese saf gibi paralar ödeyin de demiyorum. Enerjisinin size uygun oldugunu hissettiğiniz kişiden danışmanlik alın" 

 Dini inancı yöntemi fark etmeksizin size yardımcı olan ("yardım istediğiniz!!!") Kkişileri hafife almayın. 

" Hadi bi açı ver 5 dakika" diyenlere önerim sen açı ver bi 5 dakika. 

  ****Imparatoriçelerin hayatlarında bir ilişki var mı süreçleri ne boyutta şuan bilmiyorum. Açılım yapan takip ettiğim bi kanal vardı ara ara uyumlandığım son zamanlarda hiç sarmayan. Yine de bakıcam tabii ki inkar yok. 

 Hayatım da kimse yok, öyle bir beklentim de yok. Mutluluk algım tamamen değişmiş bile olabilir. Hatta olaya artık kadın erkek olarak bile bakmak ıstemiyorum. Cinsiyet algısı kafamda o kadar silikleşti ki. Cinsiyet  fark etmeksizin hayatıma giren insanları bir bütün olarak düşünüyorum. Karşı cinse elbette ki ilgim var ve hayatıma girecek " girebilmeyi hak edecek" eril enerji nasıl olmalı diye sorulsa. 

   Kısaca; bi erkek nasıl olmalı  diye sorulduğunda fiziksel gücü bir yana, (bu benim sectigim bir özellik bence kesinlikle değil. :)  fiziksel olarak vücudumuz neyse yine kendine uygun olan kişileri çektiğini düşünüyorum çünkü) içsel olarak degerlendirdigimde "benden çalmayan" eril gerçek bir erildir derim.

  Maddi manevi benden götürmeyecek. Enerjimle beslenip beni basamak olarak kullanmayacak. 

Bu bi ilişki olmuyordu zaten dimi?

 Öyle ise? 

Benim algımda olan kişinin otomatik olarak bana çekilip hiç bir proje strateji gerektirmeden hiç bir çaba sarf ettirmeden eşit şartlarda beni yaşaması gerekmiyor mu? Büyüleyici bir his. Adına ne koyarsanız koyun. 

 Bütüne bakınca Ilişkiler, aile , iş yada diğer faktörler hepsi kişisel süreçte araç. Bağımlılıkları uğruna kendini kişi ve maddeye bağlı gibi gösteren insanların tek sorunları aslında kendileri.

  Birini terk ettiğimde yada terk edildiğimde tek bir gerçek vardır. Onunla yaşamak istemiyorum. Dış koşullar sadece bahanedir. Bu yüzden  ben enerjilerimi sömüren mış gibi yapan, güçlü durmayı başaramadıgı için kendine acıyıp acındırarak ayakta durmaya çalışan insanları yakınım da dahi istemiyorum. 

Bu durumda ben aslında yanlız değilim. Doğru insanları etrafıma toplamaksa benim görevim değil. 

Bi söz okumuştum isabetli geldi. 》Sen seni anlayana mucizesin ♡

2.01.2021

2020 Nasıl Bitti? İnanamadık bittiğine

  2020 yılında ben ne planladım ne oldu? Koskoca bir yıl nasıl geçti hemen anlatacağım. Tamam sakinim. Tüm dünyayı ilgilendiren pandemi sürecini hala hiç virüs almadan geçirebilenler kendilerini şanslı sayabilir sonuçta. 

 Itiraf etmeliyim ki, ilk başta bu hastalık Türkiye'ye hiç uğramayacak sandım. Sonra herşey normal seyrinde gidiyor zannederken uçuşların durması yurt dışında giriş çıkış yasaklarının geldiği duyurulması 3 gün içersin de koskoca otelin apar topar kapatılmasıyla neye uğraştığınızı şaşırdık. Kolay değil dış mekanları açalı  daha bir hafta bile olmamışken, tüm barları bir anda kaldırıp bütün bardakları paketledikten sonra bir daha hiç dönmeyecekmişcesine depolara istiflemiş olduk.

 Birde bir aylığına gidiyorsunuz denince kıyafetlerimizi bile almadan çıktık. Neyse ki 1 ay sadece. Kabus gibi gelen bir ay oldu 5 buçuk ay. 😒 bardakları paketlememizden anlamalıydık. Ne diye tüm çamaşırlarını orada bırakırsın ki? 3 kat kıyafetle ev hapsi yaşadım resmen. Döndükten  sonra görüntü gitti bende tabii. ipini koparmış köpekler gibi ...  Ra ra rarara raaaaa. Lojmanda partileşme! Vuhuuu!

-Hişt sessizlik, lojmanda kızlı erkekli oturmak yasak!

-Hımmm. Bide covit vardı dimi. Ayrı ayrı oturun bakimm. Bi ara en sevdiğim şarapla show yapıyordum. Gelsin rakılar gitsin biralar. Paso İçtik yaniii. Bunu niye yapıyorum bazen hiç bilmiyorum.


İçtimmmm
Gece Gündüz 

Soluğu dövmecilerde aldım sonra.
Buda bi delilik halii yanii

FUNDA.
FUNDA.

Çalışdım da tabiii.

Daha fazlaaaaaaaa..
  dövmec..

Çalışır 🙄


Neee????¿


Bir süre hızımızı alamadım hatta. Tam 3 ayın sonunda, Olsun ben artık modumu bozamam evde devam ederim yanii, kendi kendime eğlenirim nolcak ki dedim. 


Bir hafta bile eğlenmeyi başaramadım. 
Veee Süpriz alkolü ikinci kez bırakmış oldum.
 Aslında o beni bırakıyor her defasında ya neysee.


Funda.😒

Funda💓

Sonra işte şey oldu. 2021🔮


Yatıyoruz napalımm.¿
madamefrankenstein 
İNSTAGRAM hesabım ekleyin.
Buda eğlenceli (saçma) bir post olsun istedim. Diliyorum bu yıl yattıklarımızın acısını çıkartabiliriz.
 Zira ben parasız kalmaya zaten tahammül edemiyorum. Ekonomik özgürlük mutluluğun anahtarı gibi. 
Kim ne derse desin bağımsız özgür kadınlar candır. Öpüyorum!