İnsan kaç kere sever,
Kaç kez inanır bağlılığa....
Öğrendim.
İnsan kaç kere sever,
Kaç kez inanır bağlılığa....
Öğrendim.
Bak şu kaderin işine.
Ne tutabiliyorum elini,
Ne öpebiliyorum dudaklarını.
Garip olan bu ya,
Seni bana bağlayan ne varsa
Hazırladığın bir fincan sütlü kahve kadarmış.
Televizyon karşında dalıp gidişini izliyorum.
Hala kurnaz, bi o kadar aptalsın.
Yine de güzel be gülüşün.
Unutuluşunun şerefine içiyorum.
Sen uyu ben gidiyorum...
Tılsım.
Uyurken kolunu göğsüme dolar, ellerini öperdim.
O nefes benim nefesim.
Çokça kararlı ve güçlü.
Umut dolu dersem yalan olur.
Yeni bir hikaye yazacağım,
Nereden başlayacağımı bilemiyorum sadece.
Üstelik tüm kötü alışkanlıklarımdan vazgeçerek gidiyorum.
En mükemmelli, giderken kimseyi yüreğimde götürmüyorum.
Heyecanım kendime,
Çünkü ilk kez sonunu düşünmeden, üzülmeden gidiyorum.
Yeni bir meslek edinirim belki,
Yeni yüzler tanırım mutlaka,
Ama kimseye söz etmem bana ait olan hiç birşeyden.
Küçük bir kasaba olur...
Teyzelerle çay içer, çocuklarla oyunlar oynarım.
Belki bi hayır duası da alırım kim bilir.
En azından diyorum, yaşamayı bundan sonra bende kendimce öğrenebilirim.
Tılsım...
Ne anlamı kaldı.
Gitme seviyorum kim ki?
Nasıl uyumsuz bir çelişki,
Aylar sonra duyulan bomboş bir hissiyat.
Kimse için kalamam artık,
Herşey değişti, ben değiştim mesela.
Asırlarca sarılsan boynuma, yok bize bir fayda.
Sen unuttun belki ama ben unutmuyorum,
En çokta sen,
Sen alıştırdın beni en saçma anlarda mutsuzluklara.
Tılsım..
Hatalarımdan ders çıkardım. Kimsenin hiç birşeyi değilim artık...
Söylenebilecek en son sözdü,
Yola seninle devam etmek istemiyorum.
Reddedilmek birşey değilde,
Onca zaman sonra ne çok şey...
Kayıp değil, yenilği değil.
Kolay olmasada zorda değil.
Çaresizlik bir his gibi.
Çünkü bu devrim hiç değil.
Yana yana gitmek yoksa.
Savaştım sanma.
Buna sadece sinsice yok olmak denir.
Tılsım..
Bensiz nefes alama, çünkü ben alamıyorum
İnanıyorum, inandığım uğruna acı çekmekten korkuyorum.
Ya yanılırsam, ya yanılğıysan.
Yine son hiçlik.
Tılsım...
Son düş bu, son gülüş.
İnadımdan tüm yıkılışım.
Cahilim belki, inançsız
Mesafeleredir inanmayışım.
Körüm belki,
Başka bir körden medet uman,
Hep yıkılmaya mahkum.
Tılsım...
Neleri aşmadı ki insan,
Nelerin içinden geçmedi ki fütursuzca.
Belki istemeden...
Sabretmeyi kusursuzca öğrendi.
Sevmeyi beceremedi.
Beceremedi mesela....
Bilemedi yemin nedir.
Gemi nereye liman alırsa.
Kalmakta var dedi, gitmekte
Özlemek de var nefrette
Sonsuzluğun olmadığı bir yerde
Düne bakıp yarının yasını tutmaktansa ölümü seçti.
Çünkü ölümün en acısı bile kurtuluşun tek kolay haliydi.
İnsan en kolay olanı seçti.
Tılsım...
Tılsım...