Çağrı doğduğundan beri onu gören görmeyen yine de tüm samimiyetiyle merak eden insanları sırf ilerde unutmamak ve ona da bunu unutturmamak için resimledim. Hep beklenilen değilde beklemediğim insanların ilgisiyle karşılaşmak mutluluk verse de hüzünlü de. Nasıl anlatılır bilmiyorum. Belkide şöyle.
Hamileliğimin 5'inci ayından sonra Facebook'ta Nurdan adında bir kız eklemişti beni, bu benim İstanbul Yenibosna ilk öğretim okulundan ilk okul 3'e kadar en samimi kız arkadaşımdı. Evlenmiş birde kızı olmuş, tanıdım tanımasına da soy ismi değişmiş emin olamadım. Bir kaç hafta sonra sana bi kitap yollamak istiyorum diyerek bir paket yolladı kapıma. Kocaman, aklıma gelmeyen her türlü ihtiyacım o paketten çıktı. En güzeli ise o paketten çıkan en büyük hediye arkadaşımın yıllar sonra aslında akrabam olduğunu öğrenmek oldu. Hayat sürprizlerle doluymuş gerçekten. Koskoca İstanbul da akraba olduğumuzdan habersiz arkadaşlık etmişiz. Ve Çağrıyı ilk düşünen yıllar sonra ekmeğimi paylaştığım insan oldu. Ne kadar teşekkür etsem az.
Sonrasında doğuma gittiğim gün, bi kaç akraba dışında ne oldu ne bitti diye soran olmazken hatta doğuma beni annem ve babamı, babamın kolu sakat olduğu için hastaneye götüren, bütün çabasıyla ilgilenen komşumuz Oktay eşi Emek ve anneleri' bu insanların yanında göz göre göre tesadüfen yanımızdan geçip giderek bana başkasının çocuğunu taşıyormuş gibi o korkunç hissi yaşatan kızımın babası... bundan ötesine daha ne denebilir ki...
akşam son anda koşup gelen ve beni ameliyathane kapısında gözü yaşlı bekleyen, Antalya'ya ilk taşındığımız zamanda tanıştığım 16 yıllık aile dostumuzun kızı Sibel "iyi ki var". Biliyorum hep yanımda, yanımda kalacak, Sibel ve eşi , annesi babası ve kardeşleri. en küçük kardeşi İsmail.
Ertesi gün çıkıp gelen ilk okuldan beri dostum canım arkadaşım Pınar, elinde kır çiçekleriyle odanın kapısının önünde hüzünle bakışı hep aklımda. Yanında kız grubumuzdan Özlem, Liseden beri itiş kakış arkaşlığımızı sürdürdüğümüz Mavim. Yani Meliha... yeni bebeği olduğu için gelemeyip, sürekli araması. anlıyorum ki, yıllarca görüşemesek bile gerçek dost en zor gününde ne olursa olsun koşup gelenmiş. Doğumdan bir kaç ay sonra arayıp Fransa'dan dönüyorum diyerek Çağrı için koşup gelen aile dostumuz Emel abla. İnstagram'da tanıştığım ve sırf bizim için ne yapıp edip onca yolu zorla gelen Merve^^ Polonyadan döner dönmez ilk fırsatta ziyaretimize gelen ortak arkadaşımız ^' Hüseyin Kabak. insan olan halden anlar niteliğini taşıyan bir dost. Benim dostum. Yazları aralıksız çalıştığım için yıllarca görüşemediğim Teyzem ve kızlar. Birde net üzerinden arayıp soranlar.
İşte hepsi bu Çağrı'nın yolun başında görüp merhabalaştıkları, hakkı emeği geçenler, Bir yengem birde abim. Yıllarca didiştik durduk abimle. Beni her şeyden herkesten uzak tuttuğu için tek bir abiliğini görmedim diye şikayetlendiğim abim. Şimdi ise yaşadıklarımıza, hayatta ki tercihlerimize, geldiğimiz noktaya bakıp bakıp "iyi b*k yedik diyerek içlenip gülüyoruz. Tespitlerde bulunuyoruz mesela. kavgada idmanlıymışım ben baya... Şimdi Çağrı'nın annesi annem babası babam dayısı kardeş oldu ona. iyi ki varlar. Ama her bir fotograf karesi yinede eksiklik hissi veriyor bana. Çağrı'nın her anında. Hep bir eksik var.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Vaktinizi ayırıp okuduğunuz için teşekkürler. Yorum bırakmayı unutmayın ... ^.^