24.01.2016

Hamilelik süresince kullandığım ürünler ve saç boyamak'

 Saç Boyamak!

 Hamilelik süresince olabildiğince kimyasal ürün ve kokulardan uzak durmaya çalışanlardanım. Örneğin hamilelik süresince saç boyamayı kesinlikle desteklemeyenlerdenim. Normal şartlarda bile sağlıklı olmayan saç boyasının "ben boyuyorum bebeğime birşey olmadı" diyen bir kadın
Oysa ne çok korkardım,
 saçımı boyadıgım gün
 diplerin gelmesinden x))
zihniyetini anlamıyorum. Peki ya olsaydı? Elbette basit bir saç boyasına bu durumu bağlayanda olmazdı. Birincisi; kimyasal ve kokular insan vücuduna girdikten sonra kana karışıp idrarla atılan zararlı etkenler. Bu durumda karnınızda yeni gelişmekte olan bir canlının kan yoluyla bunu kapması muhtemel. Tabii öncelik kendinizseniz o riski göze almışsınız demektir. İkincisi; saç boyalarının elbetteki bebekler üzerinde kanıtlanmış bir etkisi yok. Çünkü hamileler üzerinde test yapılmıyor. Hayvanlar üzerinde yapılan testlerde ise yavrularda görme kaybı olduğu saptanmış! Organik boyalara gelince kuaför olarak her zaman söylüyorum organik diye birşey yok. Az amonyak var. Kaldı ki, şimdilerde kınalarda bile nerdeyse kimyasal var. Ve ben o an işim görülsün, insanların parasını alayım yeterki diyerek kimseyi bu konuda desteklemedim... Öncelikle buna bir açıklık getirdiğime göre her ay karamel rengine boyadığım saçlarımın şuan bir karış uzayan kısmının boya diye bagırdığını söylememe gerek yoktur herhalde :) sanırım bebegimi sütten kesene kadar da boyamicam. Çirkin gözükürse gözüksün bağlıyorum en sağlıklısıda bu.
  Ve saçları koyu oldugu halde açık tonları tercih eden anne adaylarına küçük bir kuaför tavsiyesi. Hamilelik planınız varsa saçlarınızı koyulaştırın. Böylelikle boyamam lazım ayy çok kötü duruyor diye kafanıza takmazsınız ... :))

Çatlaklar!

  Gelelim hamilelik kabusuna, tabii ki çatlaklar! Evet çatlaklar genetikmiş... Anneniz çatladıysa ne yaparsanız yapın sizde çatlayacaksınız, çatlamamışsa da yayın kendinizi oturun nasılsa çatlamayacaksınız. Peki ama nasıl? Garantisi var mı bu durumun? Ben yağlı cildime güvenerek çatlayabileceğime hiç ihtimal vermedim desem doğru söylemiş olurum. Annem vaktinde çok çok az çatlaklar oluştugunu söylemesine ragmen başlangıçta onu pek dikkate almadım. Ama çevremde yaptıgım küçük çaplı araştırmaya göre, yağ kullansada kullanmasada kilolu arkadaşlarım çatlamazken zayıflarda hasar mevcut :D işin ilginç tarafı ben bir telaşla eczaneye gidip Dermolife tatlı badem yağını alıp avuç avuç yağlamaya başladım. Ancak yedinci ayın sonlarında abimin karısı (yengem) dogmamış cocugu mıncıklamaya çalışırken yalnızca telefonun ışıgıyla görülebilen göbek altında minik yırtıklar fark etti. O an dünyam karardı desem yeridir! Yağlı cildim, yağ kullanıyorum ama son ayda sizinde benim gibi karnınız def gibi gerildi ve minik igne batmasına benzer belli belirsiz bir acı duyuyorsanız cildiniz kuruyor ve yırtılıyor demektir. Bunun kurtuluşu yok! Şuan badem yağı yerine saf sızma zeytin yağı kullanıyorum. Madem bademin etkisini görmedim, bir daha 30 ml şişeye 10 tl ödememe ne gerek var diyerek almadım. Zeytinin mucizeleri malum saymakla bitmez içeriginde antibiyotikte mevcutken en iyisi bu diye düşünüyorum. Ve tabii en önemlisi kaşımamak ve sıcak sudan uzak durmakmış. Göbegimin üzerine fıskiyeden akan suyun o bölgeyi yırttıgına bizzat şahit oldum benden söylemesi... 

 Yanık!

  Söylenenlere göre ten rengimin daha fazla açılıp gerek gözeneklerimin küçülmesiyle hamilelikte oluşan koyulukların çizgilerin vs. vs ... seylerin oluşmamasından ötürü ben şanslı gebe oluyormuşum. Ancak çok nadir rastlanan birşey var ki bunu ben ilk kez duydum. Hamilelik yanığı! Normal şartlarda zor bela terlememe rağmen, öyle çok terlemeye başladım ki boyun çene, ense, dirsek içi ve gögüs altlarında, "ki bana sorarsanız kapalı ve kıyafetlerin en çok temas ettigi bölgelerde" damarlı yanıklar oluştu. Ve bu yanıklar her gün yıkanmama rağmen rahatlayacagını düşündügüm yerde daha çok tahriş oldu. Bu durumda da çaresiz aklıma ilk gelen ürün Bepanthen oldu tabii. Doktoruma gösterdim "istersen cildiyeciye gir ama dediğin gibi o ürünü kullanmanda da bi sakınca yok" diyince hemen aldım. Düzenli olarak uygulamaya başladıktan sonra bu krem sürdügüm her bir bölgeyi dahada genişleterek yaydı. Üstelik kazayla yüzüme mi dokundum, oradada çıktı! Sonrasında ise ergenlik yıllarını neredeyse hiç sivilce çıkarmadan atlatmamı sağlayan Silverdin yara yanık kremini düşündüm. Üzerinde kırmızı şerit olan minik tüpte yağlı bir kremdi bu. Ancak geceleri temiz cildime uygulayıp sabah kalktıgım zaman daha canlı ve sivilce izlerinden eser olamayan bir ciltle uyanmamı sağlıyordu. ((Bununla daha nice sivilceli erkeklerin hayatını kurtarmışlığım da var hani :)) üstelik bu krem o yıllarda tesadüf eseri kesfettigim bir kremdi. "Bana göre sivilce sıkıldıktan sonra yara demek eee buda yara yanık kremi olduguna göre  ???" mantıgıyla hareket edip kurtulmustum. Bu sefer klasik olanından farklı olarak eczacı Silverdin Plus daha iyi oldugunu söyleyince denemek istedim. Yine duştan sonra temiz cilde uygulamaya başladım ve İki kullanımda gözle görülür sonuç almama rağmen, ilk dört kullanımda müthiş bir yanma hissettim. İyileşme tamamen gerçekleştikten sonra yanma olmadı. Ayrıca sürülen bölgede uyuşma yapıyor. Bu özelliği kisiye göre artı veya eksi tarafı olabilir ama bana göre tek eksi yönü cildimi bir tık koyulaştırması oldu. Yastık ve çamaşırlardada aynı şekilde bi kararma yapsada yıkanınca geçiyor. Gönül rahatlıgıyla acil durumlar icinde olsa bulundurun derim.

Yüz Bakımı!

 Yüz temizligi sonrası cildi nemlendirmek kesinlikle günlük rutin haline gelmeli. Ben önceden cildim yağlı diyerek temizleme jeli, veya köpügü sonrası cildimi nemlendirme geregi duymuyordum. Aslında bu durum cildi daha fazla yağlandıgı icin nemlendirmeye en çok ihtiyacı olan cilt tiplerinden biri olduğumu ögrenmem geç oldu. Tabii ögrenir ögrenmez hemen kendime uygun günlük krem arayışınada başladım. Tam olarak aradıgım kremi daha hala bulamasamda en son Neutrogena yağlı ciltler icin yüz nemlendirme kremine sans vermiştim. Önemli bir vaat yok, zaten  sıradan bir nemlendirici ancak kötüde degil. Nane ferahlıgını sevmeyenler uzak dursun çünkü ardında müthiş serinlik hissi bırakıyor. Ben yaz boyu bu hissi yaşamaktan hiç rahatsız degildim ancak havaların sogumasıyla elim bu ürüne artık hiç gitmez oldu.  Bu yüzden şu sıralar sadece yeşil yüz temizleme jeliyle yüzümü yıkadıktan sonra saf gül suyu ile silip çok hafif gül yagıyla nemlendiriyorum. Sonuç miss. 

Vücut Bakımı!
 
 Duşta duş jelini tamamen nemlendirme amaçlı kullananlardanım. Yani bana göre beyaz sabun ve kesesiz banyo temizligi olmaz. Madem temizlige önem veriyorum cildimide önemsemeliyim. Sabun cildi kuruttugundan ve ben vücut losyonu kullanmak için de fazlasıyla tembel oldugumdan dolayı cildi nemlendiren duş jellerini seviyorum. Bu nedenle çok ama çok fazla duş jelini hayatıma sokup nemlendirme sağlamadıklarını düşündüklerimi ise el sabunu olarak hayatımdan çıkarttım. Çünkü kokuları güzel olsada "ki bu kalıcı bir özellik degil" nem vermiyorsa tahammül edemiyorum. En son elimdeki stoklar zor bela bitince son zamanlarda herkesin delice merak sardığı Le Petit Marseillais duş jelini merakla aldım. Ancak bana göre bi Fa veya bi Palmolive den farkı olmadıgını görünce üzülmedim değil. Nemlendirmesi ve verdigi temizlik hissi ne cok iyi nede kötü. Ama sanırım bundan sonra yeni maceralar aramicam. Nivea duş jellerinin üzerine daha iyisi yok gibi... 
 Neutrogena ürünlerini aman aman olarak çok seven var mı? Ben genel olarak maleseff sevemiyorum. Heleki peeling ve yüz temizleme ürünleri hepten yetersiz. Ne kadar uygularsanız uygulayın yeterli sonuç alamadıgımı görebiliyorum. Ancak tavsiyem hangi marka olursa olsun gerek komple vücut olarak, özellikle de yüz ve boyun bölgesine duşta yumuşamış cilde mutlaka peeling yapın. Farkı daha iyi göreceksiniz.... 

Kurtarıcı Ürünler!

   Bunlarda baş ucu kurtarıcılarım... Gece yatmadan önce elleri nemlendirmede oldukca başarılı ve harika kokan bir el kremi, madam coco dan. Nemlendirmede başarılı nane ferahlıgı veren, dudak dolgunlaştırma özelligiyle eczanelerde de bulabileceginiz pot o'miracle lip balm. Günlük her an yanınızda olabilecek renkli Baby lipsler... Son olarak mide bulantısını bastırmak için naneli sakızları sagınızdan solunuzdan hiç eksik etmeyin. :)))

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Vaktinizi ayırıp okuduğunuz için teşekkürler. Yorum bırakmayı unutmayın ... ^.^