8.08.2015

5 yılın özeti...

Babasız çocuk büyütme fikrine alışmaya başladım sanki. Oturduğum yerden durup bakınca kafamda biçimlendiremediğim bir tablo var ancak her ne kadar o resme bir baba da eklesem sanki bir bebeğin tüm dünyasında zaten anne varmış gibi geliyor. Kısacası baba varsa da yoksa da anne hep orada. Bebeğinin yanında. gece gündüz hep o beşiğin başında. Hal böyle olunca baba figürü rahatlıkla çıkıyor aklımdan. Her ne kadar babaya aşık bir kız çocuğu olarak büyüsem de olmasa da olur diyebiliyorum. Tabii bu kez koca figürü geliyor aklıma bir türlü kabullenemediğim. Çocuğa baba lazım değil ama anneye koca lazım, kulağa ne kadar bencilce gelse de sorunum alışkanlık. Alışkanlıklardan kurtulmak o kadar zor ki, bir tür bağımlılık gibi. kendini gerçekten hazır hissetmediğin sürece yapamıyorsun. Değer veriyorsun, onu içinde hissediyorsun. Çok kısa bir zamanda o senin parçan olmuşken, (daha doğrusu o zorla kanına girmiş) nasıl her şey daha güzel olabilir diye planlar yapıyorsun ve bir gün o seni istemediğini söylüyor. En komiği de ne kadar çok sevdiğini hatırlatıp hatırlatıp çekip gidiyor. Sonra arkasını döndüğü anda bile şaka yaptım diyerek döneceğine dair saçma sapan bir his oluşuyor içinde. Elbet dönecek diyorsun. Evet elbet dönecek, içini dışını bildiğim. Kaşını gözünü oynatışından, yüzündeki en ufak belirtiden ne düşündüğünü anladığım adam. Sakalından bir tüy eksilse ne oldu diye soran ben biliyorum bunu. Biliyorum hem annelik hem kadınlık edişimden, Çok iyi biliyorum, it gibi dolaşıp dolaşıp geleceğini. Ancak hayvandan bile daha aşağı bu merhametsiz yaratığı ben bunca şeyden sonra nasıl hazmedip kabulleneceğim onu bilmiyorum. Bilmiyorum işte.... Oda bilmiyor...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Vaktinizi ayırıp okuduğunuz için teşekkürler. Yorum bırakmayı unutmayın ... ^.^